Keman eğitimi, uzun yıllardır hem konservatuar öğrencilerinin hem de hobi amaçlı kemana merak salan insanların üzerinde kafa yorduğu bir eğitim modelidir. Bugüne kadar geliştirilen modellerin hepsi kendine göre artılara ve eksilere sahiptir.
Bugün biz de sizlere bu ekollerden bazılarından kısaca bahsetmek istiyoruz. Bu ekollerin neredeyse tamamı Türkiye’de de aktif olarak kullanılmakta ve eğitim modeli olarak öğrencilere yardımcı olmaktadır.
Keman eğitimi hakkında ayrıntılı bilgi için Buraya Tıklayın..
İtalyan Keman Ekolü
17. yy. başlarında İtalya’da Biagio Marini tarafından geliştirilen bu ekolde, tardo, presto, forte, piano gibi ifade terimleri ve çeşitli triller ile keman çalma teknikleri vardır. Bu teknikler, düzenli ve özenli bir çalışma ile keman icrasının gelişiminde daha yüksek bir ustalık mertebesine ulaşmasında önemli bir yer tutmaktadır. Keman için pek çok eser yazan ve kendinden sonra gelen öğrencilerine bu ekolü aktaran Marini, bu teknikle özellikle Vivaldi gibi büyük ustaları etkileyen tekniklerden bir tanesidir.
Fransız Keman Ekolü
Tıpkı İtalyan keman ekolü gibi uzun bir geçmişe sahip olan Fransız keman ekolü de pek çok ünlü sanatçının gelişiminde büyük rol oynamaktadır. Bunlar içerisinde; 1704 yılında yayınlanan Sonatas and other Pieces isimli albümü yayınlanan, sıcak ve duygulu İtalyan sonat yazım stilini akılcı ve kibar Fransız sonatı stiline dönüstüren besteciler arasında yer alan François Duval, Jean-Fery Rebel, İtalyan keman çalma sanatını Fransa’ya taşıyan önemli isim Jean Baptiste Anet, Jean Marie Leclair vardır.
Alman Keman Ekolü
Almanya 18. yy’da, Heinrich von Biber, J.J.Walther, ve J.J.Walther gibi erken dönem temsilcileriyle başlar ve L. Mozart’ın Versuch adlı eseriyle zirveye ulaşır.
Diğer ekollere göre biraz daha geç gelişen Alman keman ekolünde özellikle Fransız keman ekolünün etkileri sıklıkla görülmektedir. Önemli bir besteci olan Ludwig Spohr, bu ekolün gelişmesinde en önemli rolleri oynayan kişilerden biridir. Yazdığı Violinschule, konçertoları, oda müziği eserleri ve düetleri Fransız Keman Ekolün’ün karakteristiklerini yansıtır. Belki de kemanın gelişim süreci içerisinde en büyük katkılardan birini yapmış, 1820 yılında çeneliği bulmuştur.